Dayım benim ilacım oldu
Merhaba benim adım Nesrin, elbette bu gerçek adım değil ama hikayem gerçektir. Şu an 23 yaşında moda uzmanıyım, dayım Furkan (takma isimdir) ise 30 yaşında, doktor Hikayemiz 4 yıl kadar önce başladı. Henüz yeni üniversiteli olmuştum, dayım ise Amerika`da yaşadığı için O`nu en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyordum bile. Foça`da, yaz tatilimi anneannemlerde geçirmeye karar vermiştim. Dayımı sadece resimlerinden ve bir kaç kez msn`de görüşmemden tanıyordum ve bu yaz Foça`ya gelecekti. Aslında tatilimi orada geçirmemin nedeni O`nun gelişiydi. Dayım, simsiyah gözleri, tatlı yüzü, atletik vücut yapısı ve dünyalara değişmeyeceğim tarifsiz gülüşüyle içimde fırtınalar kopartan, bazen depresyona sokan, bazen ağlatan, utandıran duygulara kapılmama neden olmuştu. O sıralar adını tam koyamasamda bunun aşktan başka bir şey olmadığını anlayacaktım sonraları. Ama nasıl olabilirdi? Dayımdı o benim. Kendime kızıyor, kendimi iğrenç buluyor ama duygularıma yinede hakim olamıyordum. Ben bu gelgitlerle boğuşurken annneannemin `hah geldi aslanım` deyişiyle irkildim. Heyecandan kalbim duracak gibi olmuştu. Kapıdan ilk girdiği an bütün vücudumun titrediğini hissettim, resimlerde gördüğümden çok daha yakışıklıydı. Annesinin, babasının elini öptükten sonra yüzünde güller açan eşsiz tebessümüyle `prensesim` deyip öptü beni. O güne kadar hayatımda duyduğum en güzel şeydi. Ama aklımı hep meşgul eden, bana hayatı zehir eden sorunun cevabınıda bulmuştum; dayımın Amerika`da bir sevgilisi vardı, adı Eva`ydı. Bazen ondan bahsederken içimin kan ağladığını söylememe gerek yok sanırım. O ise bana tamamen yeğenine nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranıyordu Neyse fazla uzatmadan dayımla yaşadığım o çok özel anlara geleyim. Dayıma beni Bodrum`a götürmesini, orayı çok merak ettiğimi söyledim, kabul etti. Annemlerden izni, dönüşte Denizli`ye, bizim eve gelmek şartıyla aldık ve Bodrum`a gittik. Dayı-yeğen bir otele yerleştik. Artık O`nu elde etmekten başka bir şey düşünemiyordum, seksi giyiniyor, duş alırken kapıyı aralık bırakıyor, uyurken iç çamaşırlarımla çarşafsız yatıyor, bu şekilde dayımı etkilemeye çalışıyordum ama hiç renk vermedi dayım. Taa ki odada birlikte içmeye karar verene dek! Ben sarhoş olmuş gibi davranacak, onu öpmeye çalışacak ve böylece tepkisini anlayacaktım, artık ne olacaksa olsundu! İlerledikçe zaman ortamımız iyice ısındı ve planımı uygulama anı geldi, sonunda bütün cesaretimi toplayıp dayımın dudaklarına hamle yaptım, öptüm, bir kaç saniye sürmeden dayım bu duruma bozulduğunu belli etmemeye çalışsada `hadi uyuyalim` dedi. Hayatımın en kötü anıydı. Yataklarımız yanyanaydı, dayanamadım ve seslice ağlamaya başladım. Dayım on dakika kadar sessizliğini bozmadı ama nihayet yanıma geldi, kollarına alıp arkadan sarıldı ve `prensesim bu olur mu` dedi. Bense hıçkıra hıçkıra O`na olan hislerimi anlattım. Ne kadar sessiz kaldık yatakta bilemiyorum ama omuzumdan öpüp yüzümü kendine çevirdikten sonra dudaklarıma yapıştı ve uzun uzun öpüştük. Ben tarifsiz bir mutluluk yaşıyordum. Üç gün daha kaldığımız Bodrum`da her gece çekincelerimizden biraz daha kurtularak seviştik, oral seks yaptık Ama asıl yaşayacaklarımızı ertesi yıl Los Angeles`ta yaşayacaktık. O artık dayım değil, kocam, erkeğim, sevgilim Los Angeles`ta yaşadıklarımızı ve kızlıktan kadınlığa beni nasıl terfi ettirdiğini başka zaman yazacağım. Hadi by...
Blogger Comment